Kitap Başvuru +90 545 311 23 06  | alaskayayinlari@gmail.com
ENGLISH
Kitap Başvuru +90 545 311 23 06  | alaskayayinlari@gmail.com  
ENGLISH
0 öğeler / ₺0,00
Giriş / Kayıt
Menü
0 öğeler / ₺0,00
  • Anasayfa
    • HOME PAGE
  • Hakkımızda
    • ABOUT US
  • KİTAPLAR
    • BOOKS
  • Kitap Başvurusu
    • BOOK APPLICATION
  • Kitap Yayın Süreci
    • BOOK PUBLISHING PROCESS
  • Sıkça Sorulan Sorular
    • FREQUENTLY ASKED QUESTIONS
  • Basında Alaska
    • ALASKA IN THE PRESS
  • İletişim
    • COMMINUCATION
  • ENGLISH
Ana Sayfa Alaska Yayınları Mihenk Taşı – Yaşar Akbaş
Elif Bezeli Kitap - Rana İslam Değirmenci ₺100,00
Ürünlere geri dön
Ey Aşk - Gündoğdu Yıldırım ₺180,00

Mihenk Taşı – Yaşar Akbaş

₺120,00

Dile kolay, askerliğim yedi yıla çıkmış gibiydi. Ev, bir kelime iki harften mi ibaretti? Ya evim kelimesi neleri çağrıştırırdı? İçinde yâr ve çocukların olmadığı mekâna ev denebilir miydi? “Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı, içinde salınan yâr olmayınca.” Ozan böyle diyordu. Şair Faruk Nafiz Bey’in Yolcu ve Arabacı şiirindeki arabacının “Bekleyenim olsa da razıyım kavuşmasam.” sözlerini şimdi daha iyi anlıyordum fakat heyhat yedi yılda duygu ve his dünyamda o kadar büyük değişiklikler olmuştu ki ama kimin umurundaydı? İçimdeki yıkılışlar bir tek evimin ışıkları değildi ki. Sevgi ile ördüğüm, mücadele ile çözdüğüm, sabır ile dizdiğim bütün değerlerim un ufak olmuştu. Kısacası, gönül mabedimin mihrabı çökmüştü. Benim tenceremde dert, gönlümde ise acı kaynıyordu. O günlerde de dostum kalemim elimden hiç düşmemişti. Kalemim de olmasa muhakkak çıldırırdım. Kerem’in Aslı’ya yandığı gibi “evim” deyip yanmıştım. Ne yalnızlığımı paylaşabileceğim ne de öpüp koklayabileceğim kimsem kalmamıştı. Evim, kaybettirilen mutluluğumdu. Evim, birlikte çay içtiğimiz, karnımızı doyurduğumuz, ailemiz ve dostlarımızla birlikte konakladığımız hanımızdı. Evlerimiz, yorulduğumuz zamanlarda dinlenecek, sırtımızı yasladığımız dağımızdı. Evlerimiz, uykuya vardığımızda bizleri kucaklayarak ana şefkatiyle bağrına basan mekânlardı. Hâsılı evlerimiz, gönül sultanlarımızın bizleri beklediği, çocuklarımızın büyütüldüğü, onlara sevgi, saygı ve görgü kurallarının öğretildiği, bizi dinlendiren, neşe ve mücadele azmi veren müstesna bir mekânın adı değil miydi? “Yurdumdan, yuvamdan kovunca beni / Söyle için rahat etti mi evim Kırk yıllık nikâhın hatırı yokmuş / Yükselip rütbeler aldın mı evim Mazimi ararım, gözümde tüter / Akar gözyaşlarım, yanağım süsler Aşk sevdiğini, göz gördüğün ister / Sen kimin davulun çaldın be evim”

Karşılaştır
İstek listesine ekle
Stok kodu: 9786259436371 Kategoriler: Alaska Yayınları
Paylaş:
  • Açıklama
Açıklama

Dile kolay, askerliğim yedi yıla çıkmış gibiydi. Ev, bir kelime iki harften mi ibaretti? Ya evim kelimesi neleri çağrıştırırdı? İçinde yâr ve çocukların olmadığı mekâna ev denebilir miydi? “Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı, içinde salınan yâr olmayınca.” Ozan böyle diyordu. Şair Faruk Nafiz Bey’in Yolcu ve Arabacı şiirindeki arabacının “Bekleyenim olsa da razıyım kavuşmasam.” sözlerini şimdi daha iyi anlıyordum fakat heyhat yedi yılda duygu ve his dünyamda o kadar büyük değişiklikler olmuştu ki ama kimin umurundaydı? İçimdeki yıkılışlar bir tek evimin ışıkları değildi ki. Sevgi ile ördüğüm, mücadele ile çözdüğüm, sabır ile dizdiğim bütün değerlerim un ufak olmuştu. Kısacası, gönül mabedimin mihrabı çökmüştü. Benim tenceremde dert, gönlümde ise acı kaynıyordu. O günlerde de dostum kalemim elimden hiç düşmemişti. Kalemim de olmasa muhakkak çıldırırdım. Kerem’in Aslı’ya yandığı gibi “evim” deyip yanmıştım. Ne yalnızlığımı paylaşabileceğim ne de öpüp koklayabileceğim kimsem kalmamıştı. Evim, kaybettirilen mutluluğumdu. Evim, birlikte çay içtiğimiz, karnımızı doyurduğumuz, ailemiz ve dostlarımızla birlikte konakladığımız hanımızdı. Evlerimiz, yorulduğumuz zamanlarda dinlenecek, sırtımızı yasladığımız dağımızdı. Evlerimiz, uykuya vardığımızda bizleri kucaklayarak ana şefkatiyle bağrına basan mekânlardı. Hâsılı evlerimiz, gönül sultanlarımızın bizleri beklediği, çocuklarımızın büyütüldüğü, onlara sevgi, saygı ve görgü kurallarının öğretildiği, bizi dinlendiren, neşe ve mücadele azmi veren müstesna bir mekânın adı değil miydi? “Yurdumdan, yuvamdan kovunca beni / Söyle için rahat etti mi evim Kırk yıllık nikâhın hatırı yokmuş / Yükselip rütbeler aldın mı evim Mazimi ararım, gözümde tüter / Akar gözyaşlarım, yanağım süsler Aşk sevdiğini, göz gördüğün ister / Sen kimin davulun çaldın be evim”

Liste Fiyatı: 120,00
Yayın Tarihi: 15.02.2024
ISBN: 9786259436371
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 143
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 21 cm

KİTAP BAŞVURUSU

Kitap Yayın Süreci

HAKKIMIZDA

Basında Alaska

SIKÇA SORULAN SORULAR

Kargo ve Teslimat

GİZLİLİK POLİTİKASI

İptal ve İade Koşulları

Tüm Hakları Saklıdır © 2019 Alaska Yayınları
payments
  • ENGLISH
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Kitaplar
  • Kitap Başvurusu
  • Kitap Yayın Süreci
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Basında Alaska
  • İletişim
  • HOME PAGE
  • ABOUT US
  • BOOKS
  • BOOK APPLICATION
  • BOOK PUBLISHING PROCESS
  • FREQUENTLY ASKED QUESTIONS
  • ALASKA IN THE PRESS
  • COMMINUCATION
  • İstek Listesi
  • Giriş / Kayıt
Alışveriş Sepeti
Kapat
Giriş Yap
Kapat

Şifreni mi unuttun?

Henüz hesabınız yok mu?

Hesap oluştur
Facebook Twitter Instagram YouTube
Mağaza
İstek Listesi
0 öğeler Sepet
Hesabım

Bize Yaz